TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Ankara Milletvekili Dr. Aylin Yaman, Türkiye’de düşen doğurganlık hızına ilişkin hükümetin yaklaşımını eleştirdi. TÜİK verilerine göre 2023 yılı doğurganlık hızının 1,51’e gerilediğini hatırlatan Yaman, bu oranın nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1’in altında kaldığını söyledi.
‘Sadece maddi yardım değil, bilimsel yaklaşım gerek’
Yaman, hükümetin “Aile Yılı” kapsamında hazırladığı vizyon belgesini değerlendirdi. Belgenin kulak dolduran başlıklarına rağmen performans göstergelerinde kadın istihdamına dair somut bir hedef bulunmadığını vurguladı. “Kadınları sadece doğuran ve eş rolünde tanımlamak, toplumsal gelişimi engelleyen bir bakış açısıdır” dedi.
‘Kadın yoksulluğu derinleşiyor’
Kadınların toplumsal yaşama katılımında karşılaştıkları eşitsizliklere dikkat çeken Yaman, kadın istihdamının yüzde 30, okuryazarlık oranının erkeklere göre çok düşük, sağlık okuryazarlığının da kadınlarda yetersiz olduğuna işaret etti. “Hayatımıza artık ‘yaşlı kadın yoksulluğu’ kavramı girdi” diyerek kadının sosyoekonomik bağımsızlığının güçlendirilmesinin doğurganlığı artıracak en etkili yöntem olduğunu söyledi.
‘Doğum yardımı keyfiyete dayalı, eşitlik ilkesine aykırı’
2015’te başlatılan doğum yardımının, dolar bazında değerinin yıllar içinde 10 dolara kadar düştüğünü hatırlatan Yaman, mevcut düzenlemelerin muğlak ifadelerle yazıldığını ve Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade etti. Doğum borçlanması, bakım ekonomisi, kamu personel rejimi gibi alanlarda yapılacak düzenlemelerin daha etkili teşvikler sunabileceğini savundu.
‘Kadının güçlendirilmediği hiçbir nüfus politikası başarılı olamaz’
Doğurganlık hızını artırmak için yapılacak teşviklerin sadece ekonomik desteklere indirgenmemesi gerektiğini vurgulayan Yaman, üreme sağlığı hizmetlerine erişim, doğum kontrol yöntemleri eğitimi, ücretsiz kreşler ve istihdama katılımın artırılmasının öncelikli olması gerektiğini söyledi. “Kadının toplumsal güçlenmesi doğurganlığın temelidir” dedi.
Kaynak: CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI